Zor bir şehirde yaşıyoruz, zor bir dönemden geçiyoruz. Kocaelispor hakkında konuşmak ise bir yönüyle oldukça kolayken diğer yandan son derece zorlu bir iş.
Niye kolay? Kolay çünkü dışarıdan bakan herkesin hemen söyleyeceği üzere “Kocaelispor mu kaldı?” Bitmiş bir takımın nesi konuşulur ki? Herkesin ağzında aynı klişe cümleler. “Bitirdiler takımı” “Yediler takımı” “Eskiden böylemiydi ?” Sürecin biraz daha içinde olan “muharip gazilerimiz” ise “Biz zamanında…” ile başlayan cümleler kurarak genelde gittikleri deplasmanları anlatarak zamanlarını geçirmekten keyif alırlar. Evet keyif alırlar yanlış duymadınız. Çünkü şu an en kolayı bu. Eskileri anmak. Hiçbir icraat içine, bugün için gerekli hiçbir mücadele içine girmeden sadece uzaktan ahkam kesmek… Ama takım biraz silkelenip çok değil 3-4 maç seri galibiyet alınca da, bu kez en önde görürsünüz bu gazileri. Küçük dağları biz yarattık edası ile. Böyledir bu işler, düşenin dostu az, konuşanı çok olur. Bizler gibi, takımın hangi ligde olduğuna bakmaz Kocaelispor tarihinin, armasının, şehrinin, taraftar kültürünün peşinde olursanız o zaman bambaşka gündemlerle uğraşmak durumunda kalırsınız.
Bu yazımızda biraz bu gündemleri kaleme almaya çalışacağız. Eski Kocaelispor – Yeni Diyarbakırspor Öncelikle Yeni Diyarbakır AŞ maçımız ile başlayalım. Kulağa tuhaf geliyor. Çok değil birkaç sezon önce Fuat Yaman hocanın önderliğinde bu Diyarbakırspor’u, pardon “eskisini” Haydar Koç ve kaptan Serdar Topraktepe’ningolleri ile 2-0 mağlup etmiştik.Bizler isim değişikliği, arma, borçlar, taraftar devrimi, FK vb. uğraşırken aradan çok sular akmış belli ki. O Diyarbakır isminin başına “Yeni” sıfatı eklemiş, sonuna da “AŞ.” ticari ünvanıgetirmiş. Sağlam dirençli bir kadro kurmuşlar, özetle geri gelmişler. Üstelik kendi sahamızda adeta gövde gösterisi yapmaya yemin etmişler…
![]() |
”Eski Kocaelispor – Yeni Diyarbakırspor” |
Karşılaşmanın başlama düdüğüyle birlikte rakibin sağlı sollu hızlı atakları ve bizimkilerin dağınık görüntüsü golün habercisi gibiydi. Öyle de oldu. Hasan Fidan henüz 5.dakikada Diyarbakır’ın ilk golünü kaydetti. 36’da bu kez eski oyuncularımızdan Emrah Kiraz durumu 0-2 yaptı. Golün şaşkınlığını yaşarken 3 dakika içinde Serdar Karaduman tabelayı 0-3 yapacaktı. İlk yarı bu skorla tamamlandı. İkinci yarıda Berkay Arslan’ın penaltı golü hiçbir şey ifade etmedi. Kötü oyun ve kopukluklar devam etti. Rakip 74 ve 82’de bulduğu gollerle durumu 1-5 yaparak karşılaşmaya son noktayı koydu. Kocaelisporumuzun bir kez daha grubunda son sıraya geriledi ve Yozgat’la açılan puan farkından ötürü BAL stresini yoğun bir şekilde hissetmeye başladı.
![]() |
“Gerekirse kazanırız…” |
Başkan Nebil Uzun’un geçen haftalarda kendisine güvenerek söylediği bir sözü vardı… “Gerekirse transferi açarız lig arasında, maddi sorunumuz yok” demişti. Gülsek mi, ağlasak mı bilemedik bu söz üzerine. Ancak düşündürücüydü. Başkanın psikolojik açıdan kendine güvendiğini gösteriyordu. Belli ki bazı sözlere güveniyordu o da. Kocaelisporumuzun durumunu belki de en iyi özetleyen yaklaşım tarzı bu sözde gizli. “Gerekirse yapmak…” Keyfen, can istenince, durum gerektirirse, yumurta kapıya dayanınca… Nasıl ifade etmek isterseniz öyle deyin. Takımdaki durum da bu yaklaşımın bir yansıması adeta. “Gerekirse kazanırız…”